Bana bir çiçek verin, belki kurutmam iki gün belki bir hafta sürer. Ama en sonunda mahvederim her şeyi. Kendimi ihmal ettiğim gibi onu da ihmal edip soldururum. İsyan eder bana, neden yaptığımı sorgular. Sebep bulamam, zaten hiçbir zaman yaptıklarımın nedenini bilmem ben. Yaparım öylesine, içimden gelir gülerim, ağlarım, günlerce odamdan çıkmam. Her gün yalvarırım, kurtarın beni diye. Ama kurtarılmak istiyor muyum gerçekten bilmiyorum. Halimden memnun muyum, bundan daha iyisi ne olabilir bilmiyorum.Kendimi tanımıyorum, ne istediğimi bilmiyorum.
Bana bir kitap verin, ona zarar vermem, incitmem onu. Çünkü kapağını bile açmam, sıkılırım okumaktan. Güzel şeyleri görmekten, güzel hayatları fark etmekten bunalırım. Kıyaslama yaparım, yaşayamadığım şeyleri sorgularım. Her gün umutlanıp, yaşadıklarımdan dolayı vazgeçerim.
Bana bir oda verin, hiçbir şeyi yerinde bulamazsınız. Her şeyi allak bullak ederim. Aynı kendi kafamı ettiğim gibi. Siyah ve beyazı ayırt edemem bazen. Ettiğimdeyse de hep en rezilini seçer, sonrasında da kendime eziyet ederim. Neden yaptın, her şeyi gördüğün halde diye.
Bana bir hayat verin, onu size geri veririm. Çünkü ben yaşamayı, hissetmeyi, hayatın nasıl duyguları barındırdığını bilmem. Bir tek bildiğim boşluk hissidir benim. Bir hayat böyle geçer mi inan hiç bilmiyorum.