kırık

kırık
dökük

5.04.2022

vefa

 bir vefa borcunuz var. içime akan kaynar suların buz tutmuş yüreğimi ısıtamamasından siz sorumlusunuz. bana verdiğiniz sözleri hiçe saydığınızdan dolayıdır bu serzenişlerim. hiçbirinizden yok beklentim. beklentileri boşa çıkarmak sizin için çocuk oyuncağıdır. beynimde savaşanlardan siz sorumlusunuz. benimle beraber yaşayan tüm gölgeleri siz bıraktınız yanı başıma. 

öfkeli nefesimdeki uçsuz bucaksız karanlığa daldığımdandır ışıksız kalışım. yakarışlarım inlerken karanlığın ortasında uzatılmayan her ipten siz sorumlusunuz. 

çabalarımın kayayı iğneyle oymaya çalışmaktan hiçbir farkının olmadığını gördüm. keşke kör olsaydım da kendime bu kadar acımasaydım. her hıçkırığınızı yakalayıp boşluğa fırlattım. düşkünlüğümü kullandınız, kendinizi yükseltirken beni harcadınız. sizi sevdim, çok sevdim. her seferinde sizle vedalaşmam gerektiğini dile getirdiniz. bana gölgelerle yaşamayı öğrettiniz. tüm yaşananlardan siz sorumlusunuz. bana bi' hayat borçlusunuz.

3.04.2022

boğazımda düğümlenmiş sözcükler

 

kendime gelemiyorum. kendimi nasıl ifade edeceğimi, ne yapacağımı, yaptıklarımın ne işe varacağını kestiremiyorum. yapılan şeylere gözlerimi yumdukça gözlerimden akarken yüzümü yakan yaşları durduramıyorum. çığlık çığlığa susuyorum. çığlık çığlığa özlüyorum eskiyi. kendime sarılamıyorum, kendimi sevemiyorum. beni üzen insanlara küsmeyip kendime küsüyorum. isyan çıkartamıyorum, iç savaşımda hem mağlubum. neye yenildiğimi ya da ne uğruna savaştığımı bilmiyorum bile. oturmuşum bir köşede boğazıma düğümlenmiş sözcükleri çözmeye çalışıyorum. nafile... daha da düğüm oluyor her biri. öfkemi dile getiremiyorum içimde patlamalar yaşıyorum. üzüntümü söyleyemiyorum yalnızca içime ağlıyorum. kendimle barışamıyorum, düşmanıma sarılıp kendime sırtımı dönüyorum. sessizleşiyorum, ağlayamıyorum, gülemiyorum. dibe çökmüş halde yukardan halat bile beklemiyorum. kurtarılmak istemiyorum çünkü kurtulunca neye yarayacak bilmiyorum. öfkem, kırgınlığım kime ya da kendimden ne istiyorum? 

bana "yap" denilenden kaçıyorum, kendi yapacaklarımı erteliyorum. düğümlediğim her kelimemde boğuluyorum, nefes alamıyorum. ciğerlerim yanıyor, saatlerce koşup bir saniye bile dinlenmemiş gibi nefesim yanıyor. içim kan ağlıyor. korkuyorum, kendimi sevmek beni korkutuyor. başkalarını sevmek daha kolayıma gelirken bir türlü kendimi affedemiyorum. savaşmayı seviyorum ama benim kendimle bitmeyecek savaşımda her seferinde mağlup düşmekten yoruldum.

spotlight

derya deniz

not important